SURİYE’DE BİR NESİL YOK OLDU!...
ALİ İHSAN TOSUN
Esad’ın
Suriye’sinde… 21. Yüzyılda… Arap Baharı rüzgarına kapılan bir nesil
kayboldu!... Esad’ın inadı, egemen güçlerin oyunu nedeniyle…
***
Bin yıl öncesi… Mevlâna, Fîhi
Mâfih adlı eserinde; ‘’ Nebîlerin, velilerin iyi ve kötü bütün
yaratıkların durumları derece ve cevherlerine göre şöyledir: mesela kâfirlerin
ülkelerinden Müslüman vilayetlerine köleler getirip satarlar. Bunların bazısını
beş, bazısını on ve bazısını on beş yaşında getirirler. Küçük bir çocuk iken getirilenler,
uzun yıllar Müslümanlar arasında büyütülür, terbiye edilir ve yaşlanırsa, kendi
yurtlarının durumunu tamamen unuturlar ve akıllarında oraya ait hiç bir şey
kalmaz. Getirildikleri zaman yaşı biraz daha büyük olanlar az bir şey
hatırlarlar. Adamakıllı büyükken getirilmişlerse, daha çok şey aklında kalır.’’
demektedir.
Bu sözden şöyle bir çakarım
yapabiliriz: Binlerce, milyonlarca
Müslüman Suriyeli çocuk, genç, ihtiyar Türkiye’ye, Lübnan’a sığınmışlardır. Bu
ülkeler Müslüman ülkelerdir. Ya Avrupa’ya sığınan milyonlar!...
***
Avrupa’ya sığınan özellikle
çocuk yaştakiler kiliselerde barınmaktadır. Burada Hıristiyan eğitiminin yanında çarpık
ilişkilere zorlanmaktadır. Ahlâksız, uyuşturucuya bağımlı, kişiliksiz
nesiller yetişmektedir. Düşünemeyen,
düşündüğünü uygulayamayan, çalışmayan, Hıristiyan sempatizanı, İslam düşmanı
bir nesil!...
***
Çocuk yaştakiler ne yazık ki Mevlana’nın da belirttiği gibi küçük
bir çocuk iken Avrupa’ya göç edenler, uzun yıllar Hıristiyanlar arasında
büyütülecek, terbiye edilecek ve yaşlanırsa, kendi yurtlarının durumunu tamamen
unutacaklar ve akıllarında oraya ait hiç bir şey kalmayacak... Dinlerinin
vecibelerini, kültürlerini unutacaklar. Hıristiyan gibi yaşayacaklar, Allah
korusun.
Belki de sorumsuz, bilinçsiz, umarsız,
kozmopolit bir hayat yaşayacaklar. Uyuşturucuya bağımlı, ahlaksız, yozlaşmış, toplumun
başına bela, yüz karası gençler olarak yaşayacaklar. Ne acı bir tablo!...
Getirildikleri zaman yaşı biraz
daha büyük olanlar az bir şey hatırlayacaklar. Batının nefse uygun yaşantıları
belki de hoşlarına gidecek. Onlar da kendi yurtlarının durumunu tamamen değilse
bile unutacaklar ve akıllarında oraya ait çok az şey kalacak... Dinlerinin
vecibelerini, kültürlerini unutacaklar. Hıristiyan gibi yaşayacaklar!...
Adamakıllı büyükken göç etmişlerse, daha çok şey aklında kalır ama
onların da yaşı ilerlemiştir. Bir varlık gösteremezler bile!...
***
Birçok Müslüman ülkeye bunu yapmadılar mı? Birçok Müslüman Ülkeyi bu
hale düşürmediler mi? Afganistan,
Arakan, Myanmar, Ache, Mali, Nijerya gibi…
Zihin kontrolünün bir başka
şekli de bu değil mi?...
***
Dünyayı yöneten küresel güçler
hemen her ülkede ‘Zihin Kontrolü’
yoluyla ‘Küreselleşme’ -tabiî
kendilerinin yöneteceği bir dünya – uğruna:’’ siz düşünmeyin, sizin yerinize
biz düşünürüz; siz üretmeyin, sizin yerinize biz üretiriz; siz sadece tüketin.
Sizin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarınızı da sizin yerinize biz
işletiriz.’’ demiyorlar mı?
Bugün Ortadoğu’da, Arap ülkelerinde dünyanın en önemli stratejik
kaynağı petrolü küresel güçler
işletmiyor mu? Ortadoğu’da kan gölüne dönen Müslüman katliamını nedeni bu değil
mi? Hem Müslüman nesli yok etmek, hem zenginlik kaynaklarını kullanmak değil
mi? Neticede de Nil’den Fırat’a kadar
‘Vâdedilmiş topraklarda Büyük İsrail’i kurmak, değil mi?
***
Avrupa’ya sığınan, sığınmak için yolda yok olan, bir nesil ne yazık ki
kimi ölerek, kimi kişiliksizleştirilerek yok oldu, yok olmaya da devam
ediyor!...