ALİ İHSAN TOSUN
Sinema teknolojisi; ekranda veya perdede,
saniyede 24 kare resmin kaymasıyla oluşur. Göz; resimler arasındaki farkı
algılayamaz. Sanki resimler canlı bir şekilde akıp gitmektedir. 24 resmin bir
eksiği veya fazlası bile görüntünün akışında tutarsızlığa neden olur.
***
Bu
tekniği iyi bilen reklamcılar; 24 kare resimden sonra araya tek bir karelik reklamını
yaptıkları ürünün resminin25. kare olarak koyarlar. Sonra tekrar 24 resim
ekleyerek filmin akışını bozmadan devam ederler. İki 24 karelik resim arasındaki
tek bir resmi göz algılayamaz. Gözden daha gelişmiş beyin bunu algılayabilir.
Bu ürünün resmi farkında olamadan beynimize yerleştirir.
‘25.
kare’ tekniği ile bilinçaltına istenilen mesajlar gönderilerek beyin kontrol
altında tutulabilir. Bu bir ‘algı operasyonu ’dur.
***
Alıveriş
esnasında ürünü gördüğümüzde beyin ürünü algılar ve farkında olmadan hiç
ihtiyacımız olamadan o ürünü satın alırız.
21. yüzyılda savaşmadan kitleleri
bu yöntemle yönlendirebilmek mümkündür.
***
Sinema
tekniğini kullanarak dünyadaki birçok şirket bu yöntemle ‘tüketim çılgınlığı’ diyebileceğimiz ‘çılgınlığa’ imza atmış olur. İnsanlar o tür ürünlerin sağlığa
faydalı ya da zararlı olduğuna bakmaksızın
‘tüketim çılgınlığı’na katkıda bulunur.
Burada karlı olan sadece üretici ve satıcı şirketin sahipleri,
reklam şirketindekileri, vergi alan dev let!...
***
Son günlerde medyada ‘gıda
terörü’ ile ilgili birçok haberlere şahit oluyoruz. Sağlıksız koşullarda merdiven altı üretim… Koruyucu madde olarak içerisine katılan kanserojen
maddeler… Fare zehri…
Sebzelere
tat veren yapay aroma, hormonlu sebze ve et, fabrikalarda üretilen çeşitli
gıdalar genleriyle oynanmış GDO’lu ürünler ne kadar güvenli?
***
Hükümetimizin bu konuda gerekli
tedbirleri aldığı kanaatindeyiz. Dev laboratuvarlar kurarak gıda denetimi
yapıldığını biliyoruz. Bir zamanlar İsrail’den alınana DNA’sıyla oynanmış hibrit
tohumlar yerine kendi tohumumuzu üretiyoruz.
***
‘Tüketim
çılgınlığı’ndan yararlananlar kimler? Amaçları sadece ‘kâr’ etmek mi? 25. Kare metodunu kullanarak ‘zihin kontrolü’ yapılabilir mi? Masum çocukların beyinlerini
bozuk inanç ve ideolojilerle bulandırabilirler mi? Çizgi filmlerde de
kullanılıyor mu? Kullanılıyorsa çocuklarımız ne kadar güvende?
Avrupa’da
birçok ülkede 25.Kare e yöntemi yasaklanmıştır. Bu yöntemi kullananlara büyük
cezalar verilmektedir. Amerika’da da kontrol altında tutulmaktadır. Ya dünyanın
geri kalan ülkelerinde?
Zaten
‘tüketim çılgınlığı’nı ve ‘zihin kontrol yöntemi’ni
kullananalar bu ülkelerle birlikte İsrail’deki dünyayı yöneten büyük şirketler
değil midir?
***
Peygamber Efendimiz (SAV); ‘’İlim Müslümanın yitik malıdır. Nerede
olsa alınmalıdır.’’ sözü ne kadar önemli bir derstir inananlara. Bilim ve
teknolojide üstün olan ülkeler dünyayı istediği gibi yönlendirmektedir,
sömürmektedir.
Bir ülkenin en büyük zenginlik
kaynağı; ne yeraltı, ne yerüstü zenginlik kaynaklarıdır. Bir ülkenin en büyük
zenginlik kaynağı beyin gücüdür, yetişmiş elemanıdır. Bu yüzden ‘eğitim’e
bugünkünden daha fazla önem vermeliyiz.
***
Cumhurbaşkanımızın öğretmenlerimizin
eğitimi konusundaki çalışmalarını takdirle karşılıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder