ALİ İHSAN TOSUN
Dilini kaybeden milletler kültürünü kaybeder, kültürünü kaybeden milletler ise hangi dili
konuşuyorsa o millet haline dönüşür!...
***
DİL
Dil kültürün taşıyıcısıdır. Dil, kültürün en önemli unsurudur.
Milletler tarih yüzüne çıktığı andan itibaren kendilerine has iletişim
araçları geliştirmişlerdir. Bunu da en işlevseli konuşma ve yazma ile ortaya
çıkan dildir.
Her millet, kültürüne göre dilini oluşturur. Her dilin, kendi kültürüne göre bir mantığı vardır. İnsan hangi
dili konuşursa o kültürü benimsemiştir. Bu yüzden; dilini kaybeden milletler, hangi dili
konuşuyorsa o millet haline dönüşür.
Tarihte bunun birçok örneğini görmek mümkündür: Mısır’daki Kıpti’ler
Müslüman olduktan sonra Kıpti dilini unutarak Arapça konuşmaya başlamışlardır. Arapça konuştukları için Arap kültürünü
benimsemişlerdir. Şimdi Mısır’daki
Kıptilere kimse Kıpti dememekte Arap demektedirler.
Irak’taki Keldâniler de aynı
şekilde…
Avarlar Hazar Denizi’nin kuzeyinden, Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya
yerleşerek Bulgarlarla kaynaşmışlar, Bulgarca konuşmaya başlamışlar,
Bulgarlaşmışlardır.
Atilla’nın Batı Hun İmparatorluğu da Macarlaşmıştır, hep aynı
gerekçeyle.
KÜLTÜR
Kültürün yüzlerce tanımı vardır. Hepsi de kültürün bir yönünü ele alır.
Kültür; bir milleti başka milletlerden ayıran, maddî ve manevî değerler
bütünüdür.
Bir milletin tarih boyu kendi zevk ve anlayışlarına göre oluşturdukları
maddi ve manevi değerleri vardı: Edebiyat,
mimari, heykel, resim, müzik, inanç, örf, âdet, gelenek, görenek gibi!...
Bunu basit bir örnekle açıklayalım. Almanya’da çalışan birisi ‘’Bizim
fabrikada bir Hans var idi.’’ dese, gerisini anlatmadan kafamızda bir Alman
imajı belirir. Sarı saçlı, top sakallı; kendine has giyimi, konuşması olan;
belli inancı bulunan, belli şeylerden zevk alan bir Alman!... İşte bu onun
kültürünü oluşturur. Çünkü ‘başka
milletler den ayıran özellikleridir.’
SANAT
Bir milletin kendi inanç ve
zevkine göre oluşturduğu, insanda estetik zevk uyandıran, insana hoş gelen bir
başka ayırıcı özelliktir, sanat. Kültürün en önemli unsurudur. Çünkü sadece
bir millete aittir.
Edebi eserler, mimari, heykel, resim, müzik bir milletin en önemli
sanat eserleridir. Her biri, bir milletin kültürünü oluşturan en önemli maddi
varlıklarıdır.
TARİH
Milletlerin geçmişinde yaşadıklarını, meydana getirdikleri kültürünü
uyarlılığını tarihten öğreniriz.
Tarih yazılı bir vesikadır. Milletler geçmişte
yaşadıklarından ders çıkarır. Geçmişte yaptığı iyi şeylerden ‘yapmak’, yanlışlardan
ise ‘yapmamak’ şeklinde ders alır.
Bir söz vardır: ‘’Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını
başka milletler çizer.’’ diye. Dünya haritasına baktığımızda, bu sözün
ne kadar doğru olduğunu görürüz. Asya, Afrika ve Amerika kıtalarındaki ülkelere
baktığımızda sanki bir mühendisin masa başında çizdiği projeye ne kadar
benzemektedir? Gerçekte de öyle
olmuştur. Egemen güçler ülkelerin sınırlarını kendi çıkarları doğrultusunda
çizmişlerdir, başta İngilizler.
Türkiye ile Suriye ve Irak sınırı, sarp dağların tepesinden çizilmiştir,
Lozan’da!... Şimdi terörle mücadelede zorlanıyoruz. Çünkü böyle sarp
kayalıklardan oluşan sınırı korumak güçtür.
SONUÇ OLARAK
Dilimizi koruyacağız, başka milletlere dönüşmemek için.
Kültürümüze sahip çıkacağız. Başka milletlerin kültürüne özenmeyeceğiz.
Tarihimizi iyi bileceğiz ki ondan ders alabilelim, coğrafyamızı başka
milletlerin çizmemesi için!…
Kendimize özgü sanatımızı seveceğiz, geliştireceğiz!...
Unutmayın ki; ‘’savaşta şehit olmak kadar, barışta da bu ülke için
çalışmak aynı kutsallıktadır.’’ Çünkü güçlü olan bir ülkeye kimse savaş açma
cesaretini gösteremez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder